15 Şubat 2009 Pazar

Türkiye'nin Yolculuğu


Belki üstünden çok zaman geçti ama işte insana hatırlatıyor bir şekilde hayat bunu. Aklımız yakın bir arkadaşımızla bu geçen yazın başına gitti. Avrupa Şampiyonası'nda ülkemizin milli takımı yarışıyor. Aslında yaptığı bütün hatalara rağmen, İsviçre'yi, Çek Cumhuriyeti'ni ve Hırvatistan'ı eliyor Milli Takım... Kötü oynamamıza rağmen sevgimiz azalıyor mu, canımızdan çok sevdiğimiz takımımıza? Hayır. Birileri Fatih Terim'i eleştiriyor, şansın yardım ettiğini söylüyor bizlere... Daha bir öz güvenle, daha büyük umutlarla ve sevgiyle yarı finale gidiyoruz.

25 Haziran 2008'de Basel'de oynanan o maçı Massimo Busacca yönetiyor. Belki de turnuvanın başından beri hep görmek istediğimiz Türkiye. Harika oynuyor ve o maça kadar turnuvanın favorisi Almanya'yı bütün beklentileri param parça ederek, sürklase ediyoruz. Fakat yüzüp yüzüp kuyruğuna gelen Türkiye maçın son dakikalarında Philip Lahm'ın attığı golle 3-2 yenilerek evine dönüyor. Belki de kazanmayı bu kadar hakettiği ilk maçtan sonra....

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Belki de kazanmak için hak etmek yetmiyor...